Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | üzerinde bulunmak | bear v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | yolu üzerinde bulunmak | be on one's way v. |
General | bir şey üzerinde tahminde bulunmak | guess at something v. |
General | bir konu üzerinde fikir alışverişinde bulunmak | exchange views on something v. |
General | bir konu üzerinde görüş alışverişinde bulunmak | exchange views on something v. |
General | bir şey üzerinde görüş alışverişinde bulunmak | exchange views on something v. |
General | bir şey üzerinde fikir alışverişinde bulunmak | exchange views on something v. |
Phrasals | ||
Phrasals | yasayı kullanarak bir şey üzerinde dayatmada bulunmak | railroad something through something v. |
Phrasals | üzerinde tahminde bulunmak | guess at v. |
Phrasals | (bir şey) üzerinde (bir şey) yoluyla dayatmada bulunmak | railroad (something) through v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (bir şey) üzerinde dayatmada bulunmak | railroad (something) v. |
Politics | ||
Politics | mal üzerinde tasarrufta bulunmak | dispose of property v. |
Astronomy | ||
Astronomy | meridyen üzerinde bulunmak | culminate v. |